Televizyonu ilk defa Turan amcamla Ankara'da gençlik parkına gittiğimizde çay bahçesinde görüp izlemiştim.
İsmini sonradan öğrenip ezberleyeceğim spiker Jülide Gülizar akşam haberlerini sunuyordu.
İkinci defa Turan amcamın nişan töreni için gittiğimiz Demirlibahçe'deki Sacide yengemlerin evinde seyretmiştim.
O zamanlar Televizyon yeni yayına başlamıştı ve sadece büyük şehirlerde izlenebiliyordu.
Kırıkkale'de 1972 yılında yayına başladı.
Yayına başlayacağı önceden duyurulmuştu ve şehir halkının büyük bir çoğunluğu,çarşı merkezindeki üç tane Televizyon bayisinin önünde maç seyreder gibi birikmişlerdi.
Yanılmıyorsam akşam saat:19.30'da yayın başlamış,ilk günün şerefine yarım saatlik Kırıkkale belgeseli önden yayınlanmıştı.
Ben Zafer caddesi Ziraat Bankasının karşısındaki bayinin vitrinine koyduğu Televizyonu izleyenlerdendim.
Mahallelerde ilk televizyonu alan evlere çiçekle hayırlı olsuna gidilirdi,tabi hemde seyretmek için.
Televizyonlu evler aynen sinema salonu gibi dolardı.
Ertesi gün seyredilenler anlatılırdı.
Biz ilk alanlardan değildik.
Televizyonlu evlere seyretmeye gitmeyi arzu ederdik ama annem göndermezdi.
Sadece bir defa yalvar yakar annemden izin alarak komşumuza televizyon izlemeye gittiğimizi hatırlıyorum.
Annemin zorlamasıyla babam Turan amcama Televizyon alma talimatı verdi.
Amcam Koç gurubunun inşaat malzemeleri şirketi Merkez ticarette çalışıyordu,Ulus'daki binalarının altındada Beko bayiliği vardı.
Hafta sonları bize gelen amcam,bir gün Televizyonla çıkıp geldi.
On ay vadeli aylık 450 lira taksitle 4.500 liraya aldığını babama söyledi.
Bizdeki sevinç ve heyecanı anlatmama gerek varmı?
Bu durumu hemen hemen yaşamayan yoktur.
Akşam 19.30'da başlayıp 23.00'de biten yayınların tamamını pür dikkat reklamlar dahil seyrederdik.
Hatırladığım kadarıyla bir Bonanza dizisi vardı,küçük ev dizisi vardı,hele bir kaçak dizisi vardıki yayın saatinde caddeler bomboş oluyordu.
Çizgi film pembe panter vardı,Lorel&Hardi vardı,kökler dizisi vardı,zengin ve yoksul dizisi vardı.
Hiç kaçırmadığım bir komiser Kolombo dizisi vardıki,bana göre şimdiye kadar o zekada bir dedektif dizisi yayınlanmadı.
Haber spikerleri Zafer Cilasun,Tuna Huş,Jülide Gülizar'dı.Sırayla sunarlardı.
Spor proğramlarını Halit Kıvanç'ın yaptığını hatırlıyorum.
Eğlence proğramları,halk ve sanat müziği proğramları,halk oyunları,yarışma proğramları izlenirdi.
Klasik batı müziği proğramlarını dahi izliyorduk,tabi severek değil.
Gece haberlerinin adı Güne Bakış'tı,kel kafalı Can Akbel sunardı.
Kapanışta istiklal marşımız eşliğinde bayrağımız göndere çekilirdi.
Her gün aynı şey olmasına rağmen onu bile izlerdim.
Yayın siyah beyazdı ve tek kanaldı.TRT.
İsmini sonradan öğrenip ezberleyeceğim spiker Jülide Gülizar akşam haberlerini sunuyordu.
İkinci defa Turan amcamın nişan töreni için gittiğimiz Demirlibahçe'deki Sacide yengemlerin evinde seyretmiştim.
O zamanlar Televizyon yeni yayına başlamıştı ve sadece büyük şehirlerde izlenebiliyordu.
Kırıkkale'de 1972 yılında yayına başladı.
Yayına başlayacağı önceden duyurulmuştu ve şehir halkının büyük bir çoğunluğu,çarşı merkezindeki üç tane Televizyon bayisinin önünde maç seyreder gibi birikmişlerdi.
Yanılmıyorsam akşam saat:19.30'da yayın başlamış,ilk günün şerefine yarım saatlik Kırıkkale belgeseli önden yayınlanmıştı.
Ben Zafer caddesi Ziraat Bankasının karşısındaki bayinin vitrinine koyduğu Televizyonu izleyenlerdendim.
Mahallelerde ilk televizyonu alan evlere çiçekle hayırlı olsuna gidilirdi,tabi hemde seyretmek için.
Televizyonlu evler aynen sinema salonu gibi dolardı.
Ertesi gün seyredilenler anlatılırdı.
Biz ilk alanlardan değildik.
Televizyonlu evlere seyretmeye gitmeyi arzu ederdik ama annem göndermezdi.
Sadece bir defa yalvar yakar annemden izin alarak komşumuza televizyon izlemeye gittiğimizi hatırlıyorum.
Annemin zorlamasıyla babam Turan amcama Televizyon alma talimatı verdi.
Amcam Koç gurubunun inşaat malzemeleri şirketi Merkez ticarette çalışıyordu,Ulus'daki binalarının altındada Beko bayiliği vardı.
Hafta sonları bize gelen amcam,bir gün Televizyonla çıkıp geldi.
On ay vadeli aylık 450 lira taksitle 4.500 liraya aldığını babama söyledi.
Bizdeki sevinç ve heyecanı anlatmama gerek varmı?
Bu durumu hemen hemen yaşamayan yoktur.
Akşam 19.30'da başlayıp 23.00'de biten yayınların tamamını pür dikkat reklamlar dahil seyrederdik.
Hatırladığım kadarıyla bir Bonanza dizisi vardı,küçük ev dizisi vardı,hele bir kaçak dizisi vardıki yayın saatinde caddeler bomboş oluyordu.
Çizgi film pembe panter vardı,Lorel&Hardi vardı,kökler dizisi vardı,zengin ve yoksul dizisi vardı.
Hiç kaçırmadığım bir komiser Kolombo dizisi vardıki,bana göre şimdiye kadar o zekada bir dedektif dizisi yayınlanmadı.
Haber spikerleri Zafer Cilasun,Tuna Huş,Jülide Gülizar'dı.Sırayla sunarlardı.
Spor proğramlarını Halit Kıvanç'ın yaptığını hatırlıyorum.
Eğlence proğramları,halk ve sanat müziği proğramları,halk oyunları,yarışma proğramları izlenirdi.
Klasik batı müziği proğramlarını dahi izliyorduk,tabi severek değil.
Gece haberlerinin adı Güne Bakış'tı,kel kafalı Can Akbel sunardı.
Kapanışta istiklal marşımız eşliğinde bayrağımız göndere çekilirdi.
Her gün aynı şey olmasına rağmen onu bile izlerdim.
Yayın siyah beyazdı ve tek kanaldı.TRT.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder