BÖBREK TAŞINI ERİTEN SU

Sanırım doksanlı yılların ortalarına yakın bir tarihti,ailece Ömer (Yıldız)amcamın evinde misafirdik.
Şurdan burdan sohbet ederken,mevzu içme sularından açıldı.

Amcam suyu karacalı köyünden getirdiğinden,hem içiminin hemde çayının güzel olduğundan bahsettikten sonra ilave bir bilgi olarakta,çaydanlığın içindeki kirecide çözdüğünü söyleyince bende,o zaman belki böbrekteki taşlarada iyi gelebilir diye bir yorum yapmıştım.
Aradan birkaç ay geçmiştiki,Belediye ekmek fırınını birlikte işlettiğimiz Nurettin Tosun abinin rahatsızlanarak evde yattığını öğrendim.
Aniden sancılanmış,hastaneye götürmüşler,film çekip tahlillerini yapmışlar.Teşhis;Böbrekte mercimek büyüklüğünde bir taş var.
Tedavi;İdrar yollarını genişletici hap,iltihap sökücü hap,bolca su içip taşı düşürecek,belini üşütmeyecek sıcak tutacak.
Hemen aklıma üzerine yorum yaptığımız karacalı köyündeki su geldi.Oğlu Ahmet'e hadi gidip getirelim belki faydası olur dedim.
Ahmet su bidonlarını arabaya yükledi yola koyulduk.
Amcamın tarif ettiği şekilde,köyü geçince keçili yolunun hemen kenarındaki çeşmeye vardık.
Üzerinde yazdığına göre çeşmeyi 1991 yılında merhum H.Osman Akay yaptırmış,nur içinde yatsın.
Bidonları doldurduk,elimizi yüzümüzü yıkadık,avucumuzla sudan içtik ve döndük.
Nurettin abiye içirmeye başladık,günlerden galiba Perşembe idi.Abi dedim Pazartesi gününe kadar bol bol sudan iç,hastaneye gidip bir filmini çektir,acaba bir gelişme oluyormu öğrenelim.
Pazartesi günü aradı,filmi çektirmiş,Memet dedi taş kaybolmuş,suyun faydası oldu galiba sağolasın.
Tabi sevindik,suyuda tecrübe etmiş olduk.Çaydanlıktaki taşı çözen su böbrekteki taşıda muhtemelen eritmişti.Çünki taş düşmemiş kaybolmuştu.
Bir yerde konu açılınca ben hemen bu durumu anlatıp tavsiye ediyordum.
Pek çok insan suyun şifasından istifade etti,hatta birçok tanıdığa suyu bizzat gidip getirdim.
İnegöl Oylat kaplıcalarına gitmiştik,hatun rahatsızlandı doktora gittik.Galiba böbrekte taş var,yerinden oynamış sancı yapıyor diye teşhis koyarak ağrı kesici iğne yaptırıp bir hastaneye gidin dedi.
Hemen vakit kaybetmeden yola çıktık,gece Kırıkkaleye girince daha eve uğramadan,yolumuzun üzerindeki yükses ihtisas hastanesinin acil servisine müracaat ettik.
Tahlil yaptılar,film çektiler evet teşhis doğruydu.
Doktor hanım hatunun arkadaşıymış,tanıdığım ve sevdiğim şihap yurdunun müdürü İsmail beyinde eşiymiş.
İlaç yazacağı sırada,hocam dedim ben bunun ilacını biliyorum.Sabah gider suyu getiririm birkaç güne kadar taş maş kalmaz.
Ben böyle emin konuşunca hatuna abla demiş,benim böbrektede taş var Mehmet abi İsmail beyle gitsinde bizede su getirsinler.
Sabah İsmail beyide aldım suları getirdik.Çok şükür işlem tamam.Film çektirdik taş yok.
Tabi bu arada suyu kullanan hastalara taşların büyüklüğünü soruyorum.Kaç günde yok olduklarını takip ediyorum,haliyle bende bir tecrübe oluştu,taşın büyüklüğüne göre hastalara şu kadar gün sonra film çektirin diye tarih veriyorum.
En son tecrübe ile yazıyı bağlayalım.
Bir akşam evde oturuyorum,saat 22.00 civarları.
Telefonda Metin Akan abi.
O zamanlar Kızılırmak lisesinde gece görevlisi.
Memet abi dedi,bizim kayınbiraderi acil olarak hastaneye yatırdık,böbrekte taş varmış,sen bir sudan bahsetmiştin,gidip getirebilirmiyiz?
Ne demek abi dedim hemen bidonları al gel.
Evi tarif ettim.
Metin abi biraz sonra geldi,gittik çeşmeden suları doldurduk,doğru Yüksek ihtisas hastanesine vardık.
Hastamız yatıyor,bu arada hemşire geldi bir iğne yaptı.Odada ellerinde telsiz olan ikide ziyaretçi var.
Meğer bizim hasta,Kırıkkale emniyette şube müdürüymüş.
Metin abi tanıştırdı.
Müdürüm geçmiş olsun dedim,taşın büyüklüğünü sordum,mercimekten küçükmüş dedi.
Getirdiğimiz sudan Metin abi bir bardak verdi.
İç müdürüm dedim,burda senin amirliğin sökmez,emir komuta bende hemşire hanım sana ağrı kesici yaptı değilmi dedim.
Evet dedi.
Bir daha geldiğinde,çok acı veriyor diye bahane uydur iğne yaptırma gereksiz yere bünyeni bozmasın dedim.
Sabaha kadar ve devamında sürekli sudan iç,yarın öğle üzeri filmini çektir taştan eser kalmaz çünki çok küçükmüş dedim.
Tabi biraz oturduk diğer amirlerle birlikte suyun muhabbetini yaptık,bu arada 1,5 litrelik pet şisedeki suyuda hastamıza içirdik.
Ertesi gün Metin abi arıyor;Memet abi müdür beyin selamı var teşekkür ediyor.Saat:11.00'de filmi çektiler taş kaybolmuş.
Bizde selam söyledik,tekrar geçmiş olsun dileklerimizi gönderdik.
Tabi bu uzun zaman içerisinde biz suyun tiryakisi olduğumuz için arada bir gidip evimize getirip içiyoruz.
Yakın zamanda çeşmenin yerini değiştirdiler.Aynı yol üzerinde ama bu sefer köye daha yakın.Karacalıyı geçince bir kilometre sonra hemen sağdaki çeşme.
Şaşırmayın çünki köyün girişinde ve içinde başka çeşmelerde var.