18 Ocak 2011 Salı

2011 SEÇİMLERİNDE KOMPLO TEORİM

15 Ocak Cumartesi günü Demokrat partinin kongresi yapıldı.
Yeni genel başkan seçildi.
Namık Kemal Zeybek.

Ülkücü hareketin lider kadrolarından biri,MHP,ANAP,DYP,BBP saflarında milletvekili,bakan düzeyinde siyaset yaptı.
Sayın Demirel zamanında Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı yaptı.
Bilgisi,hitabeti gayet yerindedir.Kendini dinletir.
Son olarak köşe yazarlığı yapıyordu.
Medyanın en büyük gurubu Doğan Holding patronu Aydın beyinde bacanağı oluyor.
Biliyorsunuz daha öncede CHP'de bir kaset operasyonu ile Baykal gidip yerine Kılıçdaroğlu gelmişti.
CHP İstanbul il başkanlığınada Doğan Holding üst yöneticisi Nebil İlseven getirildi.
Buraya dikkat edelim kim milyarlık maaşı bırakıp,maaşsız bir göreve talip olurki?Bu soru Nebil bey açısından cevaba muhtaç.
CHP açısındanda şu soruyu sormamız lazım,İstanbul teşkilatının başına geçirecek hiç elemanınız yokmuydu?
Hatırlayın bir operasyonda Saadet partisinde Numan Kurtulmuşa yapılmıştı.
Eğer bu partilerde olan bitenler denildiği gibi bir operasyonsa,bakın altını çizerek sa diyorum.
Bu bilgilere göre 2011 genel seçimleri için bir komplo teoriside ben yapayım.
Ülkede Akparti iktidarının mutlaka değişmesi gerektiğini düşünen bazı mihraklar,bunu bir partiye veya lidere verecekleri destekle yapamayacaklarını biliyorlar.
O zaman bir projeye ihtiyaçları var.
Şöyle bir seçim ittifakı işlerini kolaylaştırabilir.
CHP-SAADET-DP ittifakı artı BDP oyları.
ittifakın içinde sol var,Milli görüş var,merkez sağa ve ülkücü camiaya hitap eden bir parti ve lider var,kürtlerde var.
üç partinin yönetimleri ve teşkilatları açısından bu ittifakın kurulmasının önünde hiçbir engel yok.Çünki arka planda üçünüde dizayn eden bir gücün varlığı az çok siyaseti takip edenlerce hissediliyor.
Peki bu ittifaka BDP'li kürt oyları nasıl monte edilecek?
Kılıçdaroğlu'nun kürt-alevi olduğunu hatırlayalım.
Geçen bayram ziyaretlerindeki CHP-BDP ittifak konuşmalarını hatırlayalım.
Bu iş BDP'li ve CHP'li seçmenin destekleyen ve reddeden cümlelerle biliçaltlarına yerleştirildi.
Sistemi şöyle kuracaklar;
CHP,hiç esamesinin okunmadığı BDP'nin güçlü olduğu illerde,kamuoyunda bölücülüğü ile tanınmayan BDP'nin gizlice bildirdiği şahısları milletvekili adayı gösterir(ittifakın diğer adayları ile birlikte),
BDP'de parti kimliği ile veya bağımsız adaylar ile kamuoyunda bilinen isimlerini öne sürer,seçimlere üç-beş gün gibi kısa bir süre kala bir bahane ile seçimleri boykot ederek (referandumda olduğu gibi)çekilirler,oylar el altından CHP'ye kaydırılır,bu şekilde ülkenin diğer taraflarındaki CHP'li ve ittifakın diğer seçmenlerinde oy kaybı yaşanmadan sandığa gidilir.
%40'ları geçen bir oy oranı ile gelsin iktidar.
Peki bu senaryo tabanda tutarmı?
Partilerin geçen seçimde aldıkları oyları bir hatırlayalım.
CHP %22,SAADET %4,DP %4,BDP % 6 toplam %36.
Birde Akparti iktidarını yıkacağız sinerjisi ile gelecek diğer küçük partilerin muhalif seçmenlerini düşünün,%40 sürpriz olmaz.
Böyle bir şey olursa ikili bir yapının olacağı apaçık ortada.Burada olan MHP'ye olur,arada sandviç gibi kalıp baraj altı olabilir.
Yok eğer senaryo böyle değilde,DP ile MHP ittifak yaptırılarak,seçim sonunda koalisyon yaptırmayı düşünüyorlarsa buda bir başka ihtimal.
Şimdi şu sorununda sırası geldi.
Akparti liderliği ve millet buna izin verirmi?
Bunu başka bir yazıda ele alalım.

Hiç yorum yok:

23 HAZİRAN İSTANBUL SEÇİM ANKETİNDE 3.OLDUK

23 HAZİRAN 2019 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ: Hata payı içinde KONTAK ARAŞTIRMA Anketi: CHP Ekrem İMAMOĞLU.     %53....