En son mezar ziyaretini geçtiğimiz ay eşim ve oğlumla birlikte yaptık.
Kırıkkale Yahşihan mezarlığını.
Mezarlığı Kırşehir-Kayseri yolu ikiye böler.
4 Ağustos 1980'de vefat eden babamın mezarı yolun altında,kızılırmak tarafında,önce oraya gittik.
Rahmetli babamın satın aldığı bir parsel mezar yeri,ilk olarak annemin babası,babamında amcası rahmetli dedem Hacı Mustafa Macit'e kısmet oldu.
İkinci olarakta babama.
Sonraları oraya Kamile ebem (Anneannem),doğumlarından itibaren yaklaşık olarak 20-40 dakka yaşayan ikiz çocuklarımız Hüseyin ile Abdülkadir ve sekiz yaşında beyin kanserinden kaybettiğimiz yeğenim Furkan (KIzkardeşim Perihanın oğlu) defnedildiler.
Babam çok sevdiği emmisi,kaynanası ve kucağında üç torunu ile ebedi istirahatgahında yatıyor.
Komşularından çoğuda hayattalarken tanıdığım insanlar.
Kırıkkale'nin liderlerinden çok sevdiğim rahmetli Yalçın Özer abi (Trafik kazası sonucu ölümünden önceki bir ay boyunca hemen hemen hergün beraber olmuştuk MŞ),
Sarraf dükkanımda birlikte çalıştığımız Halil abi ile annesi,
Bakanımız Beşir Atalay'ın abisi ve başka tanıdık,tanımadık rahmetliler.
Ziyaret görevimizi yapıp,yolun yukarısında eşimin rahmetli dedesi Hacı usta ile Keziban ebeyede selam verdik.Dua ettik.
Babamı ziyaretten sonra baktım arabada oğlumuz Ahmet Fazıl duygulanmış ağlıyor.
Çocuklarımız dedelerini hayattayken görmediler.
Ertesi gün hatun dedim;
Ahmet mezarda acaba dedesinemi yoksa kardeşlerinemi duygulandı.
Bilmem dedi.
Dedem hayatta olsaydıda ilk erkek torununun bu halini görüp gururlansa,bende elini öpseydim diye düşünmüş olabilirmi yorumuma hatunda katıldı.
Oğlumuzla bu konuda konuşamadığımız için gerçek sebebi kendisi biliyor.
Kırıkkale Yahşihan mezarlığını.
Mezarlığı Kırşehir-Kayseri yolu ikiye böler.
4 Ağustos 1980'de vefat eden babamın mezarı yolun altında,kızılırmak tarafında,önce oraya gittik.
Rahmetli babamın satın aldığı bir parsel mezar yeri,ilk olarak annemin babası,babamında amcası rahmetli dedem Hacı Mustafa Macit'e kısmet oldu.
İkinci olarakta babama.
Sonraları oraya Kamile ebem (Anneannem),doğumlarından itibaren yaklaşık olarak 20-40 dakka yaşayan ikiz çocuklarımız Hüseyin ile Abdülkadir ve sekiz yaşında beyin kanserinden kaybettiğimiz yeğenim Furkan (KIzkardeşim Perihanın oğlu) defnedildiler.
Babam çok sevdiği emmisi,kaynanası ve kucağında üç torunu ile ebedi istirahatgahında yatıyor.
Komşularından çoğuda hayattalarken tanıdığım insanlar.
Kırıkkale'nin liderlerinden çok sevdiğim rahmetli Yalçın Özer abi (Trafik kazası sonucu ölümünden önceki bir ay boyunca hemen hemen hergün beraber olmuştuk MŞ),
Sarraf dükkanımda birlikte çalıştığımız Halil abi ile annesi,
Bakanımız Beşir Atalay'ın abisi ve başka tanıdık,tanımadık rahmetliler.
Ziyaret görevimizi yapıp,yolun yukarısında eşimin rahmetli dedesi Hacı usta ile Keziban ebeyede selam verdik.Dua ettik.
Babamı ziyaretten sonra baktım arabada oğlumuz Ahmet Fazıl duygulanmış ağlıyor.
Çocuklarımız dedelerini hayattayken görmediler.
Ertesi gün hatun dedim;
Ahmet mezarda acaba dedesinemi yoksa kardeşlerinemi duygulandı.
Bilmem dedi.
Dedem hayatta olsaydıda ilk erkek torununun bu halini görüp gururlansa,bende elini öpseydim diye düşünmüş olabilirmi yorumuma hatunda katıldı.
Oğlumuzla bu konuda konuşamadığımız için gerçek sebebi kendisi biliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder