1 Ağustos 2010 Pazar

12 EYLÜL GECESİ NEREDEYDİM

Gece gelen telefonlardan her zaman korkarım,çünki iyi şey için aramazlar.
Siemens marka bej rengi,göbekten çevirmeli,annemin hala kullandığı telefon
güçlü sesiyle zırıl zırıl çalıyor.
Bismillah deyip uyandım saate baktım,sanırım 01.30 sularıydı.

Telefonun ucunda halamın oğlu Haydar(şimdi doktor);Dayı dedi,devrim olmuş,burdaki subay acele fırına gelmeni istiyor.
Kırıkkalede Azimli ekmek fırınını dört ortağımla işletiyorum.Babam yeni vefat etti(5 Ağustos)aynı zamanda fırının yöneticiliğini yapıyorum.
Telefonu subaya ver dedim.
Subay alo dedi.
Buyrun dedim.
Mehmet bey dedi,ben üsteğmen ....(ismini unuttum),biz burda görevliyiz,merak edecek birşey yok,hemen işyerinize gelin.
Durumu kavramıştım.Yolda sıkıntı olurmu dedim.
Yok olmaz,olursa izah edersin dedi.
Hatunda uyanmış beni dinliyormuş.
Ne var,ne olmuş dedi heyecanla.
İhtilal olmuş,beni fırına çağırıyorlar deyip,giyinmeye başladım.
O sabah askerlik yoklamam için Kırşehir-Çiçekdağı Askerlik şubesine gidecektim.
Bilinmeyen numaralar servisinden Garnizon Komutanlığının telefonunu aldım,çevirdim.
Çıkan askere kendimi tanıtıp,yetkili biriyle görüşmek istediğimi söyledim.
Beni bir Binbaşıya bağladı
Buyrun dedi,Binbaşı ......(onun ismide hafızamda yok)
Komutanım dedim,fırından arayıp çağırdılar,sabah çiçekdağına gidecektim,bir sıkıntı olurmu?Zannederim gidemezsin dedi.
Hemen hazırlanıp çıktım,arabam yok,yaya olarak takriben yarım saatte vardım.
Dışarda silahlı bir asker nöbet düzeninde bekliyor.
Yolda hiç bir asker veya başka birine rastlamamıştım.
Askere selamunaleyküm diye selam verdim,aleykümselam dedi.
İçeri girdim,Üsteğmen oturuyor,ekmek yeni çıkmış,Haydar tereklere ekmek diziyor.(İmalathane aşağıda,Haydarda gece görevlisi).
Selam verdim,tokalaşıp,hoşgeldiniz dedim.
Gayet kibar,Mehmet Bey dedi,ordumuz yönetime el koydu,ben burda görevliyim.İşinize aynen devam edeceksiniz,yalnız sokağa çıkma yasağı uygulanacağı için aracınızla bakkallara ekmek götürmeyip,burada satacaksınız.
Tamam dedim.
Zafer fırınının sahibi Ali Koç Uzel'e serbest geçiş kartları verildi,selamet fırınında fırıncılara dağıtıyor,sende git kartlarını al dedi.
Selamet fırınına vardım(rahmetli babam oranında kurucusu ve ortağıydı).
Ali abi masanın başında oturuyor,birkaç fırıncı abide yanında,selam verdim,tokalaştık.
Ali abi banada üç tane kart verdi.
Baktım Garnizon Komutanı Kurmay Albay Atilla Ateş imzalı ve kırmızı mühürlü,üzerinde serbest geçiş kartı yazıyordu,kime ve hangi araca ait olduğuda elle yazılmak üzere boşluk vardı zannedersem.
(Atilla albayımız daha sonra orgeneral rütbesine kadar yükselip,kuvvet komutanı olarak Hatay ilimizde aponun ikamet ettiği Suriyeye karşı,o meşhur konuşmasını yapacaktı).
Kartları aldım,işyerime geldim.
Bu arada ekmek arabamızın şoförüde geldi.
Gündüz vardiyasında çalışacak arkadaşları evlerinden alıp getirdi.
Ekmekler fırında yığılmıştı,gelip alan yok.
Üsteğmen merkezle telefon görüşmesi yaptı,ekmek arabaları ile mahallelere gidip satış yapmamıza izin verildi.
Aynı gün saat 16.00'da sokağa çıkma kararı kaldırıldı ancak birkaçgün geceleri uygulandı.İşçileri evlerinden arabayla topladım.
Ülkenin 12 Eylüle nasıl getirildiğini,sağ-sol çatışmalarıyla insanların birbirlerine nasıl kırdırıldığını az çok tahmin edebiliyordum ama yinede ihtilalle birlikte olayların sona ermesiyle derin bir oh çektiğimi hatırlıyorum.

Hiç yorum yok:

23 HAZİRAN İSTANBUL SEÇİM ANKETİNDE 3.OLDUK

23 HAZİRAN 2019 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ: Hata payı içinde KONTAK ARAŞTIRMA Anketi: CHP Ekrem İMAMOĞLU.     %53....