Son günlerde Şubat ayı sonunda MKE Genel müdürlüğünün boşalacağı ve yeni bir genel müdür atanacağı konusunda yerel medyada haberler çıkıyor.
Bu haberler atanması beklenen veya istenen kişiler üzerinde yoğunlaşıyor.
Üç kişinin ismi kamuoyunda fazlasıyla konuşulur oldu.
Birisi eski milletvekillerimizden Prof.Dr.Mustafa Özbayrakcı,diğerleride Prof.Dr.Veli Çelik ile Orhan Yağlı.
Mustafa bey ile katıldığı genel seçimler öncesi tanışma fırsatım olmuştu,Milletvekili oluncada kamuoyundan ve medyadan takip ettim.
Dürüst,temiz kalpli,kaliteli bir akademisyen olduğundan kuşkum yok.
Veli bey ile Orhan bey de izlediğim kadarıyla,çevrelerinde sevilen insanlar.
İnanıyorum ki MKE Genel müdürlüğü makamına yakışırlar.
Ancak gördüğüm kadarıyla MKE Genel müdürlüğü konusu sığ bir Kırıkkale milliyetçiliğine indirgenmiş vaziyette.
Halbuki MKE ülkemizin gözbebeği kurumlarından biri olması nedeniyle daha geniş açıdan düşünülmek durumunda.
Öncelikle şu tespit ve görüşümü belirtmek istiyorum.
On yıllık iktidarı döneminde Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Akpartinin el atıpda düzeltmediği bir kamu kurumu yok gibi.Bazılarını özelleştirmek suretiyle,bazılarınıda başlarına başarılı yöneticiler atamak suretiyle,daha rantabl,daha karlı,daha hizmete dönük hale getirdi.
Bakın TOKİ'ye dağa taşa konutlar yaparak dünyaya örnek olacak bir hüviyete büründü.
Bakın PTT'ye hızlı ve güvenilir posta,süratli kargo,emekli maaş ödemeleri,online havale vb.hizmetleri ve tertemiz yenilenmiş binaları ile vatandaşa en güzel hizmetleri verir hale geldi.
Bakın THY'na yenilenmiş uçak filosu,dünyanın bir çok merkezine kaliteli uçuşlar,iç hatlara yönelik daha ucuz ikinci şirketi ile dünyanın sayılı bir kaç hava yolundan biri haline geldi.
Bakın DDY'na yenilenen ve ilave raylar ile yolcu ve yük taşımacılığında yeniden ucuz bir alternatif haline gelirken,hızlı tren projeleriylede uzakları yakın eder duruma geldi.
Bakın Ziraat,Halk ve Vakıfbank'lara hizmet ve kalitede özel bankalara örnek oldukları gibi karlılıkdada öndeler.Üstelik peşkeş ve batık kredi gibi sorunlarındanda kurtularak birer güven unsuru haline geldiler.
Devlet hastanelerinin geldiği durumu,karayollarının yaptığı hizmetleri hergün görüyoruz.
Daha fazlasını saymaya gerek yok.
Peki ya MKE?
Bu güzide,stratejik kurumumuza neden ivme kazandırılamadı?
Neden yerinde saymasına göz yumuldu?
Bizim bilmediğimiz fren mekanizmalarımı var?
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının,ülkemizin orta noktasına kurulmasına karar verdikleri,rahmetli Hüseyin Kahya'nın tarlalarını bağışlayarak yapılan fabrikalarda yirmibine yakın insanımızın çalıştığı dönemlere tekrar dönülemezmi?
Savunma sanayimizin hızla geliştiği,milli gemi,tank,helikopter ve daha pek çok silahın üretildiği ülkemizde neden MKE daha fazla rol alamıyor?
MKE öncelikle ülkemizin bütününü ilgilendirirken,yerel olarak da ağırlıklı olarak Kırıkkale başta olmak üzere Ankara,Çankırı ve Elmadağ'da yaşayanları etkileyen bir yapıya sahiptir.
Şimdi burada içeriğinden bahsetmeyeceğim daha önce yayınlanan"MKE HAKKINDA ÖNERİLER"(mehmetsimsekblog.blogspot.com) yazımda,düşünce ve önerilerimi sıraladıktan sonra "sayın Başbakan el atmadan bu işler olmaz.Önce onun ikna edilmesi lazım"demiştim.
Kırıkkaleli 2002 yılından bu tarafa her genel seçimde Akparti'ye Türkiye genelinde aldığı oy ortalamasının onüç puan üzerinde oy verdi.
Kırıkkale olarak Meclis'de ve Hükümet'de en etkili olduğumuz bir dönemdeyiz.
Başbakanı ikna edecek bilgi,donanım ve siyasi güce sahibiz.
Başbakan yardımcısı Prof.Dr.Beşir Atalay bizim vekilimiz.
TBMM.Savunma komisyonu Başkanı Oğuz Kaan Köksal bizim vekilimiz.
TBMM.Adalet komisyonu üyesi ve Akparti meclis grup yönetim kurulu üyesi Ramazan Can bizim vekilimiz.
Yani önümüzde Başbakan'dan başka, topluca gidilip rica edilecek kimse yok.
MKE genel müdürlüğü makamına,yukarıda saydığım kurumlarımızı yönetenler gibi çalışkan,vizyon sahibi,başarılı biri getirilmelidir.
Sıfırdan MKE fabrikaları ile kasaba,ilçe ve il olan şehrimizin geldiği ikiyüzbin civarındaki nüfusdan 250-300 binlere tırmanarak,daha fazla üretim,daha fazla iş,daha fazla ticaret yapılan,büyükşehir olmayı hak eden,futbol takımı süper lig'de oynayan bir şehir hüviyeti kazanmasının en önemli ateşleyicisi MKE'nin büyümesi olacaktır.
Bunu istemek ülkesini ve şehrini seven yurtdaşlar olarak hakkımız sanırım.
Bu haberler atanması beklenen veya istenen kişiler üzerinde yoğunlaşıyor.
Üç kişinin ismi kamuoyunda fazlasıyla konuşulur oldu.
Birisi eski milletvekillerimizden Prof.Dr.Mustafa Özbayrakcı,diğerleride Prof.Dr.Veli Çelik ile Orhan Yağlı.
Mustafa bey ile katıldığı genel seçimler öncesi tanışma fırsatım olmuştu,Milletvekili oluncada kamuoyundan ve medyadan takip ettim.
Dürüst,temiz kalpli,kaliteli bir akademisyen olduğundan kuşkum yok.
Veli bey ile Orhan bey de izlediğim kadarıyla,çevrelerinde sevilen insanlar.
İnanıyorum ki MKE Genel müdürlüğü makamına yakışırlar.
Ancak gördüğüm kadarıyla MKE Genel müdürlüğü konusu sığ bir Kırıkkale milliyetçiliğine indirgenmiş vaziyette.
Halbuki MKE ülkemizin gözbebeği kurumlarından biri olması nedeniyle daha geniş açıdan düşünülmek durumunda.
Öncelikle şu tespit ve görüşümü belirtmek istiyorum.
On yıllık iktidarı döneminde Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Akpartinin el atıpda düzeltmediği bir kamu kurumu yok gibi.Bazılarını özelleştirmek suretiyle,bazılarınıda başlarına başarılı yöneticiler atamak suretiyle,daha rantabl,daha karlı,daha hizmete dönük hale getirdi.
Bakın TOKİ'ye dağa taşa konutlar yaparak dünyaya örnek olacak bir hüviyete büründü.
Bakın PTT'ye hızlı ve güvenilir posta,süratli kargo,emekli maaş ödemeleri,online havale vb.hizmetleri ve tertemiz yenilenmiş binaları ile vatandaşa en güzel hizmetleri verir hale geldi.
Bakın THY'na yenilenmiş uçak filosu,dünyanın bir çok merkezine kaliteli uçuşlar,iç hatlara yönelik daha ucuz ikinci şirketi ile dünyanın sayılı bir kaç hava yolundan biri haline geldi.
Bakın DDY'na yenilenen ve ilave raylar ile yolcu ve yük taşımacılığında yeniden ucuz bir alternatif haline gelirken,hızlı tren projeleriylede uzakları yakın eder duruma geldi.
Bakın Ziraat,Halk ve Vakıfbank'lara hizmet ve kalitede özel bankalara örnek oldukları gibi karlılıkdada öndeler.Üstelik peşkeş ve batık kredi gibi sorunlarındanda kurtularak birer güven unsuru haline geldiler.
Devlet hastanelerinin geldiği durumu,karayollarının yaptığı hizmetleri hergün görüyoruz.
Daha fazlasını saymaya gerek yok.
Peki ya MKE?
Bu güzide,stratejik kurumumuza neden ivme kazandırılamadı?
Neden yerinde saymasına göz yumuldu?
Bizim bilmediğimiz fren mekanizmalarımı var?
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının,ülkemizin orta noktasına kurulmasına karar verdikleri,rahmetli Hüseyin Kahya'nın tarlalarını bağışlayarak yapılan fabrikalarda yirmibine yakın insanımızın çalıştığı dönemlere tekrar dönülemezmi?
Savunma sanayimizin hızla geliştiği,milli gemi,tank,helikopter ve daha pek çok silahın üretildiği ülkemizde neden MKE daha fazla rol alamıyor?
MKE öncelikle ülkemizin bütününü ilgilendirirken,yerel olarak da ağırlıklı olarak Kırıkkale başta olmak üzere Ankara,Çankırı ve Elmadağ'da yaşayanları etkileyen bir yapıya sahiptir.
Şimdi burada içeriğinden bahsetmeyeceğim daha önce yayınlanan"MKE HAKKINDA ÖNERİLER"(mehmetsimsekblog.blogspot.com) yazımda,düşünce ve önerilerimi sıraladıktan sonra "sayın Başbakan el atmadan bu işler olmaz.Önce onun ikna edilmesi lazım"demiştim.
Kırıkkaleli 2002 yılından bu tarafa her genel seçimde Akparti'ye Türkiye genelinde aldığı oy ortalamasının onüç puan üzerinde oy verdi.
Kırıkkale olarak Meclis'de ve Hükümet'de en etkili olduğumuz bir dönemdeyiz.
Başbakanı ikna edecek bilgi,donanım ve siyasi güce sahibiz.
Başbakan yardımcısı Prof.Dr.Beşir Atalay bizim vekilimiz.
TBMM.Savunma komisyonu Başkanı Oğuz Kaan Köksal bizim vekilimiz.
TBMM.Adalet komisyonu üyesi ve Akparti meclis grup yönetim kurulu üyesi Ramazan Can bizim vekilimiz.
Yani önümüzde Başbakan'dan başka, topluca gidilip rica edilecek kimse yok.
MKE genel müdürlüğü makamına,yukarıda saydığım kurumlarımızı yönetenler gibi çalışkan,vizyon sahibi,başarılı biri getirilmelidir.
Sıfırdan MKE fabrikaları ile kasaba,ilçe ve il olan şehrimizin geldiği ikiyüzbin civarındaki nüfusdan 250-300 binlere tırmanarak,daha fazla üretim,daha fazla iş,daha fazla ticaret yapılan,büyükşehir olmayı hak eden,futbol takımı süper lig'de oynayan bir şehir hüviyeti kazanmasının en önemli ateşleyicisi MKE'nin büyümesi olacaktır.
Bunu istemek ülkesini ve şehrini seven yurtdaşlar olarak hakkımız sanırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder