Yurtiçindeki PKK-KCK-BDP terörünün geldiği nokta,
İsrail ile diplomatik kapışmanın Akdeniz'de olası bir sıcak karşılaşma ihtimali,
Suriye'de olup bitenlere seyirci kalamayacağımızı ilan etmemiz,
Mısır,Libya,Tunus,Yemen gibi ülkelerdeki yönetim değişimlerinde aktif rol oynama arzumuz,
Kıbrıs Rum yönetiminin,ABD,Rusya,AB,İsrail destekli Akdeniz'de petrol ve doğalgaz araması yapmasına karşı bizimde KKTC ile karasuları antlaşması yaparak,arama faliyetlerine başlayacak olmamız,
AB ülkelerinde adeta bir ekonomik deprem yaşanırken,müzakereleri yürütme arzumuza çomak sokan ülkelerin varlığı,
Afrika kıtasında,batı ülkelerinin hegemonyasına karşı,ekonomik ve kültürel mevzi elde etme çalışmalarımız,
Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde,Rusya ile alttan alta yürüttüğümüz etkili olma çalışmaları,
Bölgemizin güçlü ülkesi İran ile,kah güneşli kah bulutlu yürüyen ikili ilişkilerimiz,
Kafkasya'da Ermenistan ile gergin yürüyen ilişkiler,
Bizi,kazanırsak bölgemizin en güçlü ülkelerinden biri olmaya,kaybedersek,parçalanmaya götürecek süreçler olarak gözüküyor.
Uluslararası ilişkiler ve yurt savunmasında en önemli şey,ekonomik ve askeri caydırıcılıktır.
Ekonomimiz kendi dengesinde ilerlerken,askeri olarakta teknoloji ile uyumlu yeniden yapılanmanın işaretleri görülüyor.
Ama malesef bu açık göstergeler,ülke çıkarlarının gözetilmesinde,korunmasında yeterli olmayabiliyor.
Bütün bunların yanında güçlü bir yurtiçi ve yurtdışı istihbarat birimine ihtiyaç var.
İstihbarat deyince sadece bilgi toplama ve devletin ilgili birimlerini bilgilendirme yeterli olmayabiliyor.
Aynı zamanda operasyonal olmakta gerekiyor.
Dünyanın bütün güçlü ülkelerini ayakta tutan,aktif istihbarat örgütleridir.
Hakan Fidan beyin Müsteşar olarak başında bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatımızın,bu amaçlar doğrultusunda yapılanma içerisinde olduğunu tahmin ediyorum.
Bunun işaretleri açıkça görülmesede,eskiye göre farklılık hissediliyor.
Buda bizi ileriye doğru devletimizin ve milletimizin sorunlarını bitirmese dahi azaltmış,halkının ekonomik,sosyal ve kültürel sorunlarını çözmüş,müreffeh ve dünyadada sazı sözü dinlenir hale gelmiş olma yolunda olduğumuz hususunda ümitlendiriyor.
İsrail ile diplomatik kapışmanın Akdeniz'de olası bir sıcak karşılaşma ihtimali,
Suriye'de olup bitenlere seyirci kalamayacağımızı ilan etmemiz,
Mısır,Libya,Tunus,Yemen gibi ülkelerdeki yönetim değişimlerinde aktif rol oynama arzumuz,
Kıbrıs Rum yönetiminin,ABD,Rusya,AB,İsrail destekli Akdeniz'de petrol ve doğalgaz araması yapmasına karşı bizimde KKTC ile karasuları antlaşması yaparak,arama faliyetlerine başlayacak olmamız,
AB ülkelerinde adeta bir ekonomik deprem yaşanırken,müzakereleri yürütme arzumuza çomak sokan ülkelerin varlığı,
Afrika kıtasında,batı ülkelerinin hegemonyasına karşı,ekonomik ve kültürel mevzi elde etme çalışmalarımız,
Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde,Rusya ile alttan alta yürüttüğümüz etkili olma çalışmaları,
Bölgemizin güçlü ülkesi İran ile,kah güneşli kah bulutlu yürüyen ikili ilişkilerimiz,
Kafkasya'da Ermenistan ile gergin yürüyen ilişkiler,
Bizi,kazanırsak bölgemizin en güçlü ülkelerinden biri olmaya,kaybedersek,parçalanmaya götürecek süreçler olarak gözüküyor.
Uluslararası ilişkiler ve yurt savunmasında en önemli şey,ekonomik ve askeri caydırıcılıktır.
Ekonomimiz kendi dengesinde ilerlerken,askeri olarakta teknoloji ile uyumlu yeniden yapılanmanın işaretleri görülüyor.
Ama malesef bu açık göstergeler,ülke çıkarlarının gözetilmesinde,korunmasında yeterli olmayabiliyor.
Bütün bunların yanında güçlü bir yurtiçi ve yurtdışı istihbarat birimine ihtiyaç var.
İstihbarat deyince sadece bilgi toplama ve devletin ilgili birimlerini bilgilendirme yeterli olmayabiliyor.
Aynı zamanda operasyonal olmakta gerekiyor.
Dünyanın bütün güçlü ülkelerini ayakta tutan,aktif istihbarat örgütleridir.
Hakan Fidan beyin Müsteşar olarak başında bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatımızın,bu amaçlar doğrultusunda yapılanma içerisinde olduğunu tahmin ediyorum.
Bunun işaretleri açıkça görülmesede,eskiye göre farklılık hissediliyor.
Buda bizi ileriye doğru devletimizin ve milletimizin sorunlarını bitirmese dahi azaltmış,halkının ekonomik,sosyal ve kültürel sorunlarını çözmüş,müreffeh ve dünyadada sazı sözü dinlenir hale gelmiş olma yolunda olduğumuz hususunda ümitlendiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder